Evet, gelelim en merak edilen konulardan birisi olan şeffaf plaklarla ortodontik tedaviye. Günümüzde dijital teknolojideki gelişmeler sayesinde hızla ilerleyen bu tedavi dalında çok büyük gelişmeler kaydedilmiştir ve bu da hastalar tarafından büyük bir ilgi görmüştür.
Bu tedavi metodunun nasıl ilerlediğini kısa bir şekilde özetlemeye çalışayım. Hasta öncelikle bir ortodonti uzmanının klinik muayenesinden geçmelidir. Bu esnada röntgen ve tomografi gibi yardımcı araçlardan da faydalanılabilir. Hastanın klinik muayenesi ve hikayesinin ardından problemler belirlenir. Hasta ve hekim tarafından şeffaf plak tedavisinin kişi için uygun olup olmadığına karar verilir. İleri düzey ortodontik bozukluklarda, yani ortodontik amaçlı diş çekimi gerektiren veya büyük çene uyumsuzluklarının bulunduğu vakalarda şeffaf plak tedavisi uygun olmayabilir. Veya bazen hastalara plakların kullanım disiplinine uyum sağlamak zor gelebilir. Çünkü bu tedavi metodunda hasta tarafından plakların devamlı kullanılması ve bakımının yapılması çok önemli bir konudur. Şeffaf plak tedavisi büyük oranda hastanın kontrolünde gitmektedir. Hasta uyumu ve performansı tedavinin başarısı üzerinde oldukça etkili bir rol oynamaktadır.
Nasıl uygulanır?
Tedavinin uygulanmasına karar verildikten sonra hastanın ölçüleri alınıp, plakları üretecek firmaya gönderilir. Sonrasında firma tarafından bilgisayar ortamında üç boyutlu bir planlama hazırlanır. Bu planlama dişlerin, her aşamada yapacağı bütün hareketleri görsel olarak sunmaktadır. Hastanın takacağı her plak (diğer ismiyle aligner) iki hafta süreyle kullanılıp, her aşamadaki değişiklikler ve dişlerin alacağı son şekil görsel olarak hasta ve hekim tarafından incelenebilmektedir. Böylece hasta, tedavi bitiminde dişlerinin alacağı son şekli, henüz başlamadan görmüş olur. Daha sonra ortodonti uzmanı planlama ile ilgili düzenlemeleri yapıp onay verir ve plaklar firma tarafından hazırlanarak tedaviye başlamak üzere hekime gönderilir. Bütün bu süreç, ortalama iki ile altı hafta civarı sürmektedir.
Plaklar ne zaman teslim edilir?
Başlangıç işlemleri gayet kolay olan bir randevu sonrasında plaklar hastaya teslim edilip, periyodik randevularla kontrol edilerek tedavi yürütülür. Bu randevular genellikle dört haftada bir olmaktadır. Bu yöntemin sağladığı en büyük avantajlardan biri, hasta plaklarını düzenli kullandığı sürece randevuların uzatılabilmesidir. Özellikle işi gereği yoğun seyahat eden iş adamı veya iş kadını hastalar tarafından ya da çalışma ortamı gereği dişlerinde tel görünmesini istemeyen kişiler tarafından çokça tercih edilen bir metottur. Yine sosyal yaşamı gereği, davetlere, toplantılara ve sunumlara katılan kişiler için çok uygundur. Bu tip durumlarda hastanın plaklarını çıkartıp normal hayatına devam etmesi imkanı verir. Yurt dışında yaşayan ve bu sebeple randevulara daha seyrek gelebilecek olan kişilere de tedavi imkanı sağlar. Nişan veya düğün gibi planları olan veya askere gitmek, belli bir süre yurt dışında kalmak gibi zorunlulukları olan kişiler için uygulamayı geciktirmeden çok kolay bir şekilde çözüm sunabilmektedir. Ayrıca implant tedavisi veya lamine, zirkonyum gibi estetik uygulamalar öncesi, hazırlık ortodontik tedavilerinde kullanım için çok uygundur.
Avantajları neler?
Tabii ki en büyük özelliği neredeyse hiç görünmüyor olması ve sabit tedavilerde olmayan yemek yerken ve diş fırçalarken tamamen özgür olabilme avantajı vermesidir. Hijyenik anlamda sabit tedavilere göre temizliği çok daha kolaydır ve yemek yerken hiçbir kısıtlama getirmemektedir Tek dezavantajı ise tedavinin kontrolünün büyük oranda hastada olması ve plakların kullanılmadığı durumlarda tedavi başarısının tamamen düşmesidir.
Sabit tedavilerle aynı sürede biter mi?
Plaklar hasta tarafından tavsiye edilen şekilde, yani gün içinde 20-22 saat süreyle kullanıldığı sürece sabit tedavilerle süre farkı yok denebilir.